11 Ağustos 2017 Cuma

"BABASININ OĞLU" (Abdullah Nalbant Usta'nın Oğlu, İlhami Nalbantoğlu) Recep ACAY

BABASININ OĞLU
Recep ACAY
Abdullah Nalbant Usta, 1930'lu yılların başından 1980'li yılların ortalarına kadar, 50 yıla yakın bir süre Ahlat Halk Hekimliğinin yeri doldurulmaz tek efsanevi kişisi olarak, büyük ve kutsal bir görevi yerine getiriyor.
Gerek insan sağlığında, gerek hayvan sağlığında tek başına bir sağlık kurumu gibi hizmet sunuyor Ahlat insanına. Ve bu hizmetleri yaparken, hiç kimseden ama hiç kimseden tek bir kuruş bile karşılık kabul etmiyor. Ayrıca, yaşamının son yıllarında ekonomik olanakları çok iyi olmamasına karşılık kendisine sunulan yardım tekliflerini asla kabul etmiyor.
Ailesi ile birlikte, Abdullah Nalbant Usta, önce, Kafkasya'dan Türkiye'ye geliyor. İlk durağı Iğdır'ın yakın köylerinden biri oluyor. Sonraki yıllarda Erciş'e yerleşiyor. Son durağı ise Ahlat oluyor.
O, Ahlat'ı, Ahlat halkı da Abdullah Nalbant Ustasını seviyor. Taki 70 yaş üzerinde ebedi aleme intikal edinceye kadar. Abdullah Nalbant Usta, yakalandığı amansız hastalık nedeniyle Ankara'ya getiriliyor. Numune Hastanesi'ne yatırılıyor. Yapılan tetkiklerde kötü hastalığın bütün vücudunu sardığı görülüyor. Doktorlar tıbbi olarak yapacakları hiçbirşeyin olmadığını söylüyor.
Hastaneden çıkarılan Abdullah Nalbant Usta, uçakla Ankara'dan Van'a, Van'dan da ambulansla Ahlat'taki evine götürülüyor. Bir Cuma günü, büyük güclükle yatağının içinde abdesini alıyor, namazını kılıyor. Başını yastığa koyuyor. Bir elini büyük oğlunun elinin içine koyarak kelime-i şahadet getiriyor ve gözlerini hayata yumuyor.
Ahlat Halk Hekimliğinin Efsane İsmi, Abdullah Nalbant Usta’nın oğlu, İlhami Nalbanoğlu benim arkadaşım, dostum.
Diyarbakır Tanıtma, Kültür ve Yardımlaşma Vakfı'nın "Kültür Komitesi"nde birlikte çalıştık. Ve bu çalışma sırasında ben İlhami Nalbantoğlu'nu yakından tanıma  şansına sahip oldum.
2010 yılında, Diyarbakır Tanıtma, Kültür ve Yardımlaşma Vakfı; "Tüm Yönleriyle Diyarbakır Sempozyumu'"nun 2.sini gercekleştirdi. Bu sempozyum projesininin hazırlanmasında, Başbakanlık Tanıtma Fonu’ndan destek alınmasında,
İlhami Nalbantoğlu'nun büyük katkısı oldu. Başarılı bir şekilde gerçekleştirilen bu Sempozyumun ayrıca; Prof.Dr.Necdet Adabağ, yazar Remzi İnanç, İlhami Nalbantoğlu ile Zülfükar Sayın'dan oluşan Yazım Kurulu tarafından 2011 yılında, EFİL Yayıları tarafından kitabı çıkarlıdı.
Ahlat'ta doğan İlhami Nalbantoğlu; ilk ve ortaokulu Ahlat'ta, Diyarbakır Ziya Gökalp Lisesi'nde başladığı eğitimini ise, Bitlis Lisesi'nde tamamladı.
Ahlat Kültür Vakfını kurdu, uzun yıllar bu Vakfın başkalığını yaptı. Bu süreç içinde 7 kitap yayınladı.
Ressam ve Hat sanatçısı olan Nalbantoğlu, İstanbul, Ankara, Berlin ve Ahlat olmak üzere 12 sergi ile sanatseverlerle buluştu.
Nalbantoğlu, Bitlis Eğitim ve Tanıtma Vakfı'nın Kurucular Kurulu üyesi, Ahlat Kültür Sanat ve Çevre Vakfı'nın Başkanlığını da sürdürmektedir.
21 yıldan beri, Ahlat Kültür, Sanat ve Çevre Vakfı'nın yayın organı olan "Ahlat Gazetesi"ni başarıyla çıkarmaktadır.
Ayrıca, Türkiye Yazarlar Birliği, Güzel Sanat Eseri Sahipleri Meslek Birliği GESAM, İlim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği İLESEM, Diyarbakır Kültür ve Yardımlaşma Vakfı "Kültür Kurulu" Bitlis Eğitim ve Tanıtma Vakfı Yayın Kurulu ve SANART üyesidir.
İlhamiNalbantoğlu, evli olup, 2 kızı, Eser  adlı bir erkek ve Ayşe Beliz adlı bir kız torunu vardır.
İlhami Nalbantoğlu, Başbakanlık Merkez Teşkiatı’nda 42 yıl hizmet verdikten sonra Başbakanlık  Mevzuat Dairesi Başkanlığı görevinden emekli oldu.
İşte, baba ve oğlunun doğup büyüdükleri kente ve ülkemize yaptıkları bunlar. Abdullah Nalbant Usta’ya  Allah’tan rahmet diliyorum.
İlhami Nalbantoğlu'na da başarılarının devamını ve sağlıklı bir gelecek diliyorum.  Onunla dost olmaktan da  gurur duyuyorum.
Tıpkı, babasının yatığı yerden evladından gurur duyduğu gibi.
Not: Bu makale, “Ahlat Halk Hekimliğinin Efsane İsmi Abdullah Nalbant Usta” adlı kitaptan yararlanılarak yazılmıştır. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder